HABER MERKEZİ- Gençliğin Kaleminden: Zuwar Can AKGÜL
Kürt Özgürlük Mücadelesinde Bir Dönüm Noktası
“4 Nisan tarihi, Kürtler için sadece Reber APO`nun doğum günü değil, aynı zamanda Kürt özgürlük mücadelesinde de önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmektedir. Bu tarihte her yıl düzenlenen anma törenleri ve etkinlikler, Kürtlerin kimlik bilincini ve mücadele ruhunu canlı tutmakta ve aynı zamanda Önderliğe olan bağlılığını tüm dünyaya göstermektedir.
4 Nisan 1949 Reber APO`nun doğumu ile birlikte, Kürt mücadelesi güç kazanarak felsefi bir boyut kazanmıştır. Kürtlerin kendi tarihine, diline ve kültürüne sahip bir halk olduğunu, özgürlük ve bağımsızlık haklarını savunarak Kürt kimlik bilincinin gelişmesine öncülük etmiştir. Bu mücadele Kürtlerin yanı sıra aynı zamanda ezilen bütün halkların onurlu mücadelesine bir ışık tutmuştur.
Yıllardır sürdürülen zulme, katliama ve soykırıma karşı onurlu bir mücadeleye önderlik eden halklar önderi Reber APO, Faşist Türkiye Cumhuriyeti tarafından tutsak edilmiş ve tecride maruz bırakılmıştır. Bu fiziksel tutsaklık, hiçbir zaman yarattığı bağımsızlık mücadelesine ve felsefi değerleri gölgelememiştir. Sürdürülen onurlu mücadele, gençler ve kadınlar başta olmak üzere Kürt halkına rehber olmaya devam etmektedir.
Özgürlük Önderi Rêber APO`nun, Kürt mücadelesiyle birlikte kadın özgürlüğünün sadece kadınların değil, tüm toplumun özgürlüğü için hayati önem taşıdığını, bu hedefe ulaşmak için ise teorik ve pratik çalışmalar yapılması ve kadınların toplumda eşit ve saygın bir konuma yükseltilmesi gerektiğini savunmuştur. Bu yolda gençliğin yeteneklerine ve gücüne inanmaktadır.
Bugün, dünya çapında milyonlarca insan Kürtlerin varlığını ve mücadelesini biliyor ve tanıyor. Bu bilincin ve tanınmanın temelinde ise Rêber Apo’nun güçlü önderliği yatıyor. Onun doğuşu, Kürtlerin yeniden doğuşu ile eşdeğerdir. Ölü toprağından kurtulan ve özgürlük yolunda ilerleyen Kürt halkı, bu dirilişi Rêber APO’nun felsefesine ve mücadelesine borçludur. Kürt halkı bu borcu Rêber APO’nun başlattığı mücadeleyi devam ettirerek sadece Kürdistan’da değil, dünyanın her yerinde genişleterek uluslararası bir boyuta taşımakla yükümlüdür.
Bu gün, Kürdistan ve Kürt halkının özgürlük umudunun bir sembolüdür. Onun önderliğinde verilen mücadele, Kürtlerin özgür ve demokratik bir geleceğe ulaşacağına dair inancımızı artırmak ve bizi biz yapan değerlerimizi korumaktadır.”
Halkların Önderi Rêber APO`nun 2014 yılında halkıyla paylaştığı mesajda şöyle demektedir:
“…Bu coğrafya çok kimlikli, çok kültürlü, çok inançlı ve çok farklı gerçekliklerin yan yana yaşadığı bir halklar bahçesiydi. Bütün Ortadoğu halkları, Kapitalist Modernite’nin kendi topraklarına ve değerlerine dönük seferi azgınlaştığında, ulus-devlet gerçekliğinin katliamcı yüzüyle karşılaşmıştır. Bundan böyle eski rejimler ve onların ideolojileriyle bu topraklarda yaşanılamayacağı anlaşılmıştır. Özgür toplumun inşası, ancak demokratik özerk yönetimlerin geliştirilmesiyle mümkün olacaktır. Özgür yarınları kurmak, ancak köleleştirilmiş insanın yerine özgür insanı koymakla mümkündür…”